Devlet Duması Güvenlik ve Yolsuzlukla Mücadele Komitesi Başkan Yardımcısı Yuri Afonin, RT’ye verdiği demeçte, bilimsel, teknik ve sosyal ilerleme düzeyinin çoğu çalışan için haftada 30 saatlik bir çalışma ayarlamayı zaten mümkün kıldığını söyledi.
Milletvekili, bugün birçok Rus’un “aşırı sömürü” koşullarında çalıştığını ve sürekli olarak stres, tükenmişlik ve bunun sonucunda bir dizi sağlık sorunuyla karşı karşıya kaldıklarını vurguladı. Çalışma sürecini organize etmeye yönelik başka yaklaşımların olasılığının dikkate alınması çağrısında bulundu. Yani, altı saatlik bir gün değilse, o zaman haftada dört saatlik bir günde 7,5 iş günü belirleyebilirsiniz, Afonin bir örnek verdi.
Elbette mevcut şartlarda insanlar birçok sektörde daha fazla çalışacak” diye ekledi ve şöyle devam etti: “Ama haftada 30 saati aşan süreler için fazla mesai ücreti alsınlar.”
Parlamenter, bu yaklaşımın Rusların maaşlarını önemli ölçüde artıracağını ve bunun satın alma gücünün artması yoluyla ekonomik kalkınmaya katkıda bulunacağını da sözlerine ekledi.
Rusların eğlence, kişisel gelişim ve sevdikleriyle iletişim için daha fazla boş zamana sahip olması gerektiğini vurguladı.
Afonin sözlerini şöyle tamamladı: “Kısacası yasa tasarımız kabul edildiği takdirde ülkemizin hem ekonomik hem de sosyal kalkınmasına yardımcı olacak, yurttaşlarımızı daha sağlıklı ve mutlu kılacaktır.”
Rusya Federasyonu Komünist Partisi milletvekilleri tarafından Rusların çalışma gününü altı saate indirecek bir yasa tasarısının Devlet Dumasına sunulduğunu hatırlatalım. Belgenin amacı, açıklayıcı notta da belirtildiği gibi, beş günlük çalışma haftasına tabi olarak haftada 30 saatten fazla olmayan, yani günde altı saatten fazla olmayan normal çalışma saatlerini belirlemektir.
Girişimin yazarları, çalışma saatlerindeki azalmanın “bilimsel ve teknolojik ilerlemenin hızlanması ve üretimin otomasyonundan kaynaklandığını” belirtti. Bu kararın işgücü verimliliğini artıracağına ve işçilerin boş zamanlarını aileleriyle birlikte geçirebileceklerine ve bunun da demografik durum üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğine inanıyorlar.
